MOTOSİKLETE BİN OĞLUM
!!!
Motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet hayattır. Birçok babanın korkusu oğlunun motosiklete binmesidir.
Ölümden ve başka her türlü tehlikeli durumun çocuklarının başına gelmesinden korkarlar.
Benim senin başına gelmesinden en çok korktuğum şey ise hayatın zevklerini almadan yaşayan bir eğreltiotu olmandır.
Eğer yapmak istediğinşey orada duruyorsa ve aranızda bir tehlike dikilmişse, senin yapman gereken o tehlikeyi bertaraf edip, istediğin şeye ulaşmaktır. İşte bunu yapamazsan hayatın ancak bir eğreltiotununki kadar heyecanlı olabilir.
Motosiklete bin oğlum, ama dikkat et, motosiklet tehlikelidir. O tehlikenin üzerine aptal gibi gitme. Unutma Sun Tzu der ki; "kötü komutanlar önce savaşa girer, sonra nasıl kazanacağını düşünürler; iyi komutanlar önce nasıl kazanacağını bulmadan savaşa girmezler".
Önce viraja girip de sonra nasıl çıkacağını düşünen aptallardan olma. Tehlikeleri en küçüğüne kadar bertaraf et. Hep tam koruma kullan, bakımsız motorla yola çıkma, alkollü ya da yorgun binme, kafan bozukken taksi tut, bilmediğin yolda risk alma, diğer araç sürücülerinden köşe bucak kaç.
Tehlikeleri nasıl dibine kadar bertaraf edeceğini bilemiyorsan sakın motosiklete binme, çünkü o zaman bu işi beceremezsin demektir.
Motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet aşktır. Sadece kızlardan bahsetmiyorum, motosiklet macerası yaşam aşkıyla doludur. Güneşi batıracağın yeri bilmek, üzerinde yaşadığın toprakları karışı karışına gezmek, her yaş ve meslekten insanla yolunu paylaşmak ve bindiğin makinenin üzerinde sanki çığlık atarmış gibi kopup gitmek, hayatı dibine kadar yaşamak, ancak bu araçla mümkündür.
Motosiklet macerasının içinde yaşam aşkı olmayan insanların tek yaptığı ise teknik detayları birbirlerine anlatarak kocaman, yararlı ama sıkıcı bir ansiklopediyi yaşayıp gitmektir. Aşkın ucunu bırakma, heyecanlı ve renkli ol, sıkıcı olma. Sıkıcı olacaksan arabaya binip, hafta sonları futbol, akşamları ana haber seyrederek yaşayabilirsin, motosiklete ihtiyacın yok.
Günü yakalamayı bil oğlum, motosiklet senin yaşama enstrümanındır. Kızlardan bahsetmiyorum dediysem, o kadar da demedim tabi. Hani bazen pembe bir vespa üzerinde pembe kaskla kuğu gibi giden pembe pantolonlu bir kız görürsün ya? Git yanaş, merhaba de ona. Orta parmağı gösterirse, kıza efendi gibi bir selam çakıp gazla bana gel, ensene bir tane patlatayım, sonra bira içmeye gideriz.
Hayatı böyle yaşayacaksın işte, öküz gibi, ödlek gibi değil. Hem efendiliğini bozmayacaksın, hem de çılgınlığını koruyacaksın. Ha hoşlandığın bir kız mı buldun? At motorunun arkasına, Datça'ya götür onu, Knidos'un sularıyla yıka. Can Yücel'in en sevdiğin şiirlerini okurken batan güneşi izlet ona, Domuzbükü'nde yıldızları ört üstüne uyusun. Sonra bu macera için bana teşekkür edeceksin.
Motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet isyandır. İnsanlık tarihi popüler kültürler ve onlara tepkiyle gelişen kültlerle doludur. Rock tarihi, 68 kuşağı, Avrupa bohemleri, Beatnick'ler hep aynı heyecanla tutuştular. Bugün bu ateş bir miktar sönmüş görünse de sen buna aldanma. İnsanoğlunun doğasında isyan vardır ve motosiklet bunun dışa vuruluş şekillerinin en güzellerinden biridir. Motosiklet bir ulaşım aracı değildir, bir isyan aracıdır, bunu kafandan çıkarma.
Hayatın rutinlerine dikkat et oğlum. Efendi ol ama içindeki serseriyi korumayı bil, akşam eve gelince takım elbiseni çıkarıp deri montunu giy. Her zaman kravatın olabilir ama hiç yuların olmasın, her zaman bir patronun olabilir ama hiç efendin olmasın.
Eğer seni zincirliyorlarsa o patronu, arkadaşı ya da sevgiliyi dehleyip, kravatı çöz, kol saatini fırlatıp at, gemileri yakmayı bil. Hayatımda tanımaktan keyif aldığım insanların neredeyse hepsi, günü geldiğinde hayatında radikal değişiklikler yaparken gözünü kırpmamış insanlardır. Ve bu insanların neredeyse hepsi motorcudur.
Motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet dostluktur. Bir motosiklet grubuna mutlaka gir. O motosiklet grubunun içerisindeki bir kavgaya ise asla girme. Unutma ki insanın olduğu yerde sevgi de vardır, kavga da vardır. Toplumdan soyut yaşama, yolu paylaş.
Ama kimliğini de kaybetme, yolunu şaşırma. Toplumun içinde dur, ama tek başına ayakta dur, sonuçta yol yalnız senin yolundur unutma.
Herkesle konuştuğun gibi, her tip motora da bin, tutucu olma. "Chopper gitmiyor, dönmüyor" diyenleri takma, altındaki V motorun ritmiyle dans etmeden isyanın ruhunu anlayamazsın. Sıkı bir enduroyla off-road yapmadan doğaya fazla kavuşamazsın.
İbrende bir kez olsun 200'leri görmeden de adrenalin seni ilk defa içki içmiş 15 yaşındaki kız gibi sarhoş eder durur. Herkesi dinle ama hiç kimseye kulak asma. Motosiklet türlerinin her biri farklı amaçlarla üretilmiştir, birini seçeceksen seç, ama hepsiyle barışık ol, hiçbirinin fanatiği olma.
Motosiklete bin oğlum, çünkü ben hep motosiklete bindim. Ve şu hayatımda yaptığım en iyi şeylerden biri bu. Tek bir dakikasından bile pişman değilim ve iyi kötü her maceramın kıymetini bildim. Hayatta öğrendiğim birçok şeyi bu iki tekerlekli cansız makineden öğrendim.
Motosikletle yaşa oğlum ve aradan yıllar geçerse ve ben motosiklete binemeyecek durumda olursam, gel bana maceralarını anlat, nereleri keşfettiğini, kimlerle hırlaş
tığını, kimlerle dost olduğunu, hangi şarabı kiminle içip, hangi güneşi nerede batırdığını. Eğer ben ölmüşsem de çok önemseme. Motor üzerinde ölmüşsem neden pişman olmadığımı anlayacak tek kişi sen olacaksın. Eğer ölmemişsem şu pembeli kıza sor bakalım ablası var mı? Sana bırakacağım en büyük miras, işte bu hayat rehberi, motosikletli hayatın ta kendisidir.
Motosiklete bin oğlum, çünkü motosiklet hayatın ta kendisidir.
Lütfen seyredin sonraa tekrar devam edelim .
Herşey ;annemin bana ''Motosiklette binersen evlatlıktan reddederim'' demesi ile başladı:))
Bir tane kötü arkadaşım ;motor motor motor diye diye beynimi yedi ve motor almaya karar verdim.Bu arada bir kere oturmuşluğum var .
Gittim Hondaya ;yaş kemale erdi ya.,baktın fıstık gibi bir chopper turuncu siyah.Dedim işte bu ....
Sordular aksesuar istermisiniz? diye..Dedim hepsinden koyun..Deri çantalar ,fırfırlar,zırzırlar....Pezo motoru gibi oldu :))
Birde kıyafet derdi var;en iyi kasklar en iyi kıyafetler.....
Konuşuyoruz dükkan sahibi ile ;dedim ben hiç hayatımda motora binmedim,Adamın gözleri yerinden fırladı.Olmaz bu motorla başlayamazsın bu motor 750 cc dedi.Dedim başlarım başlamasına da,nerde biter onu bilmiyorum.
2 GÜN SONRA...
Plakam çıktı ;hayalimi süsleyen plaka 34 FIS 34.
Bana motor aldıran arkadaşımla gittik galeriye...
Arkadaşım atladı motora ;ben arabaya,galeridekilerin şaşkın bakışları altında.
Şöförüm kullanacak motoru dedim:))
Vardık eve...Koyduk motoru kapalı garaja..Arkadaşım gitti.
Ve başbaşayız ....
Bindim üstüne ;kontağı çevirdim,sesi bile ürkütüyor..Taktım 1. vitese.Garajın içinde debeleniyorum.Olmuyor :((
Çıktım dışarı ,ufak bir site etrafı turu,olacak galiba:))
Köpek saldırdı,gaz fren hepsi birbirine girdi ....Canımı zor kurtardım...Titriyorum garajın içinde....
Sabah oldu...Çin malı ufak scooter satan bir dükkandayım..2000 TL ya sıfır pizzacı motoru aldım.Oh be....
İşe gidiyorum ...Bu arada ehliyet sınavı 3 ay sonra..Ehliyette yok.Frene basıyorum 5 dk sonra duruyor...Gaza basıyorum ,ses var ivmelenme yok..Çukurlara beraber girip çıkıyoruz motosikletle...İlk gün ayna düştü...1 hafta kullandım işe gittim geldim...Sattım motoru :))
Yine başladığım yerdeyim ama yemezler....Polisleri eğiten bir adam buldum ,kadıköyde özel ders verecek bana..Genç bir çocuk ...Bağırıyor ,çağırıyor,ağlayacam artık...Artık kullanabiliyorum...
Arkasına haftasonu 2 gün yamaha motosiklet kursundayım..O da bitti....
Kurs sonunda,özel piste çıkardılar,basabildiğiniz kadar basın dediler....Basıyorum,basıyorum,içim eriyor...Bir baktım sürat 50 km :))
Artık hazırım..
İnternette ne kadar ,ne varsa,hepsini ezberliyorum..Teorilere ihtiyacım var.Donald duck eski bir motorcu ...Çok güzel toparlamış motosiklet tecrübelerini.Okuyorum ,okuyorum ,ne olursa ne olur ,ne olursa ne olur...
Ve ilk ciddi turum ...8 motor yeşilköyden ,rumeli feneri garipçe köyünde yemek yemeye gidiyoruz.Dedim,bakın arkadaşlar beni ortaya alın .yoksa beni bulamazsınız vardığınızda.Stres o biçim...Koca motosiklet.Aralarda sıkışıyorum.iki araba arası kabus.Motor ağır...Korku o biçim...
Arkadaşlarımda daha çok sürat motorları var,vın vın aradan geçiyorlar.Benim motor gazulet gibi.
Eve geldiğimde karım kapıyı açtı ve ben yeri öptüm ..Gerisini siz hayal edin...
Ertesi gün hondadayım ....Baktım ortada bir motor duruyor.Al bunu ver bunu dedim..Moris sen daha 25 günlük motorcusun.Bu motor ,bir motorcunun en son motoru dedilersede.Motor artık benimdi .Kırmızı bir vfr ...340-350 ye kadar hiç zorlanmadan çıkan deli bir makine..Yeni kıyafetler aldım motoruma göre. Gitti bu arada 34 FIS 34..
Deli bişey bu deli.....Gazı açıyorum ,motor havaya dikiliyor.....Muhtemelen ölmeme az kaldı.
15 gün sonra ,Tem otobanında süratım 285...Şımardım ben..50 ile giderken korkan ben,285 ile gidiyorum...
Ertesi gün sahibinden comda ilanı verdim ve sattım.:))Ölmemek adına.
3 tekerlekli yeni bir motorum var:)) Komedi gibi....Herkes bana bakıyor...Son sürati 180..
Çok keyifli günler yaşadım ama sıkıldım ve sonunda tekrar Honda ya dönüş..
Kibar ama agresif,dengeli ama süratli.Renk beyaz :))
Bugüne kadar hiç kaza yapmadım ,ama asla kuralların dışına çıkmadım,Donald duck ne dediyse yaptım.Kimse ile yarışmadım,arkamda yolcu varken hep daha dikkatli oldum.
Herşey bilimseldir.Kuralı ,kitabı olmayan bir alet yoktur.Motosiklet kullanacaksanız,mutlaka ciddi bir eğitim alarak,Kıyafetlerinizi tam giyerek yola çıkınız.Çünkü:
Motordan düşmeyen bir motorcu yoktur,düşecek motorcu vardır.
Eğer niyetiniz var ve izleyeceğiniz yolu bilmiyorsanız,zevkle yardımcı olabilirim.
Şakası yok bu işin.